İnsan ömrünün
kısıtlı olduğunu herkes biliyor. Çok ya da az yaşamak önemli değil bence. Tabii
bu yaşamaktan ne anladığınıza bağlıdır. Ben yaşamayı yıl olarak düşünenlerden
değilim. Yıldan kastım 12 yaş çocuksun 24 gençsin 34 yaşlısın. Bu değil yani.
Ne kadar çok yıl yaşarsak o kadar tecrübeli oluruz gibi saçma sapan sözleri de
yalanlıyorum. Yaşı az olan ancak çok bilgili ve tecrübeli insanlarda var
yeryüzünde. Bu tecrübe ve bilgili –kültürde denilebilir- olma olayı empati ve
okumak ile ilgili bir şeydir. Burada size anlatmak istediğim; her şey kaç
yaşında olduğunuzla ilgili değildir. Aslında her şey şuan ki anı nasıl
yaşadığınızla ilgilidir. Değersiz ve boş geçen vakitlerimiz bile hayatımızı
değiştiriyor. Biraz düşünmek yeter aslında. Düşünmeye üşeniyorsanız ben sizin
yerinize de düşünürüm. Hemen düşündüğümü de söyleyeyim. Şu düşünmek olayı var
ya aslında o geçen saniyeleri bir düşünmek ya da yaşadığımız saniyelerden ne
çıkartmak gerektiğini düşünmektir. İşte yaşamak budur bence. Her saniyemizi
olmasa bile şöyle gece yatağımıza geçtiğimizde bir düşünsek bugün
yaptıklarımızı ve o yaptıklarımızdan ne çıkartmamız gerektiğini. İşte sorun
burada düşünmüyoruz yani. Bana sorarsan yaşadıklarımızdan ne çıkartmamız
gerektiğini. Orasını da sen düşün. Benden bu kadar. Hoşça kal, Yasemin.
hehe bak izleyicin oldum işte bu arada blog teman da çok hoş olmuş :)
YanıtlaSilgelelim yazına ; çok güzel bir konuya değinmissin,günün muhasebesini yapmak ve özeleştiride bulunmak gerçekten çok önemli!!!
ve tabii birçok şey yaşla ilgili değil anı özümseyip özümsemediğimizle ilgili, atalarımız boşuna akıl yaşta deil baştadır dememişler